Sektörel Görünüm - Haziran 2025 Otomotiv Bülteni

Veriler

✦ Otomotiv pazarı mayıs ayında da güçlü seyrini sürdürdü. ODMD verilerine göre, ay boyunca toplam otomobil ve hafif ticari araç satışları geçen yılın aynı dönemine göre %7,4 artarak 104.730 adede ulaştı. Alt kırılımlara bakıldığında, otomobil satışlarında %6,1’lik, hafif ticari araç pazarında ise %12,8’lik bir artış görüldü. Son 10 yılın ortalamalarıyla kıyaslandığında ise ayrışma belirgin şekilde sürüyor. Otomobil pazarı ortalamanın %48, hafif ticari araç pazarı ise %45 üzerinde seyrediyor. Toplam pazar, tüm zamanların en iyi mayıs ayı olan 2023’le kıyaslandığında ise %3 aşağıda.

✦ Pazarın son iki aydaki güçlü performansında elektrikli araçların artan ağırlığı dikkat çekiyor. Motor tiplerine göre dağılıma bakıldığında, benzinli otomobiller 39.931 adetle toplam satışların %46,9’unu oluştururken dizel araçların payı da 6.805 adetle %8 seviyesinde kaldı. Öte yandan son dönemde avantajlı ÖTV teşvikleriyle öne çıkan elektrikli ve hibrit araçlar sırasıyla %20 ve %24,4’lük pazar paylarına ulaştı. Özellikle %10’luk ÖTV dilimine giren elektrikli modellere yönelik yoğun talep gözlemlenirken markaların bu vergi diliminde kalabilmek adına sınırlarını zorladığı ve yeni modellerle bu ilgiyi desteklediği görülüyor. Sadece mayıs ayında elektrikli ve hibrit araçların toplam payı %44’e ulaşarak Avrupa’daki ortalamaların da üzerine çıktı.

✦ Türkiye’de otomotiv endüstrisinin mayıs ayındaki toplam ihracatı 3,9 milyar dolar ile 2024’ün aynı dönemine kıyasla %22,9 büyüme kaydetti. Böylece otomotiv sektörü, %18,3’lük bir oranla toplam ihracattan en fazla pay alan sektör unvanına sahip oldu.

Otomotiv Sektörü İhracatıMayıs 2025Mayıs 2024Değişim (%)
Bin USD3.947.7203.211.10322,9
Ocak-Mayıs 2025Ocak-Mayıs 2024Değişim (%)
Bin USD16.581.10715.075.96710,0

✦ Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre nisan ayında Türkiye’de toplam otomotiv üretimi 2024’ün aynı dönemine kıyasla %21’lik bir büyüme kaydederek 122.913 adet oldu. Bunun alt kırılımlarına bakıldığında otomobil üretimi 74.450 adetle yıllık bazda %20,4, ticari araç üretimi 45.720 adetle %26,8 artarken traktör üretimi 2.743 adetle %25 daraldı.

✧ Sektörün nisan ayı toplam ihracatı, yıllık bazda %3 artarak 79 bin adede ulaştı. Bu artışta özellikle ticari araç ihracatındaki güçlü performans belirleyici oldu. Nitekim ticari araç ihracatı %39 oranında artarken otomobil ihracatında %13’lük bir düşüş kaydedildi.

✧ Verileri şirket bazında incelediğimizde Ford Otosan ve Otokar’ın toplam ihracatını %33 ve %41 arttırdığını; Tofaş, Anadolu Isuzu ve Karsan’ın ise sırasıyla %18, %24 ve %73 oranında daraldığını görüyoruz.

✦ Mayıs ayı pazar verilerini borsaya açık şirketler perspektifinden değerlendirdiğimizde, Doğuş Otomotiv’in toplam araç satışlarının yıllık bazda %1,1 oranında gerilediği ve pazar payının 3 puan azaldığı, Ford Otosan’ın satışlarındaki %9,7’lik daralmayla pazar payınının 1,4 puan düştüğü görülüyor. Öte yandan, Stellantis konsolidasyonunu mayıs ayı itibarıyla başlatan Tofaş’ta, Stellantis harici satışlar %24,1’lik artışla %10,5’lik pazar payına ulaşırken Stellantis markalarının dahil edilmesiyle birlikte toplam pazar payı %28 seviyesinde gerçekleşti.

İç Pazar SatışlarıMayıs 2025Mayıs 2024Değişim (%)
DOAS16.71116.908-1,1
FROTO8.1759.050-9,7
TOASO30.23322.183*36,3

*TOASO’nun 2024 Mayıs ayı verilerine Stellantis markalarındaki satışlar dahil edilmiştir.

✦ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, nisan ayında trafiğe kaydı yapılan motorlu kara taşıtları, geçen yılın aynı ayına göre %1,9 azalarak 191.983 adet oldu. Bu araçların %43,5’ini motosiklet, %41,9’unu otomobil, %9’unu kamyonet ve %2,7’sini traktör ve %1,7’sini kamyon oluşturdu.

✦ BETAM ve Sahibinden iş birliğiyle hazırlanan Otomobil Piyasası Görünümü: Mayıs 2025 raporuna göre, Nisan 2025 itibarıyla ortalama satılık otomobil fiyatı bir önceki yılın aynı ayına göre %9,2 artarak 947 bin 790 TL’ye yükselirken fiyatlarda reel anlamda %20,8’lik bir gerileme yaşandı. Yakıt türlerine göre incelendiğinde, en yüksek ortalama fiyata sahip araçlar 3 milyon 148 bin TL ile elektrikli otomobiller oldu. Öte yandan piyasadaki canlılık göstergelerinde yukarı yönlü seyir mevcut dönemde de devam etti. Otomobil talep endeksi geçen yılın aynı ayına göre %34,5, bir önceki aya göre ise %12,4 artarken satılan otomobil sayısının ilan sayısına oranı aylık bazda 1,1 puanlık iyileşmeyle %22,4’e yükseldi. Buna karşılık satılık ilanların yayında kalma süresi ise 23 güne çıkarak satış sürelerinde hafif bir uzamaya işaret etti.

✦ EPDK verilerine göre nisan ayı sonunda Türkiye’deki toplam elektrikli araç şarj istasyonu sayısı Nisan 2024’e göre %65, bir önceki aya göre ise %2,7’lik artışla 29.496 adede ulaştı. Öte yandan bu istasyonların %58’i AC yani alternatif akım, %42’si hızlı şarj istasyonlarından oluşuyor.

Gelişmeler

✦ BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, BYD’nin Türkiye pazarında gösterdiği performansın Avrupa ortalamasının üzerinde olduğunu belirterek markanın Türkiye’yi stratejik bir büyüme pazarı olarak konumlandırdığını ifade etti. Yılın ilk dört ayında 13.608 araç satışıyla Türkiye otomotiv pazarının en hızlı büyüyen markası olan BYD, nisan ayında %6,3 pazar payıyla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve binek otomobil pazarında yedinci sıraya yükseldi. Ergun, şarj edilebilir hibrit ve elektrikli araçlara yönelik artan ilginin pazar büyümesinde belirleyici olduğunu belirtirken Türkiye’de elektrikli ve hibrit araçların toplam pazar payının %23’e çıktığını ve bu araçların yarısının BYD logolu olduğunu söyledi.

✦ Çinli otomobil markası SWM Motors’un Türkiye yatırımı kapsamında yerli üretime ilişkin ayrıntılar netleşmeye başladı. Markanın Türkiye Ticari Direktörü Burak Azmanoğlu’nun Habertürk’te verdiği bilgilere göre, Eskişehir’de kurulacak olan fabrikada üretimin 2025’in son çeyreğinde başlaması planlanıyor. İlk etapta yıllık 25 bin adet üretim kapasitesine sahip olacak tesiste, SWM’nin makyajlı G01 ve G03 SUV modelleri üretilecek. Üretimle birlikte Çin’den yapılan ithalat durdurulacak ve Türkiye aynı zamanda bu modellerin ihracat üssü haline gelecek. Öte yandan Eskişehir’deki tesisin üretim kapasitesinin ilerleyen dönemde artırılması hedefleniyor.

✦ Volvo Cars, Nisan 2025’te duyurduğu 1,8 milyar dolarlık tasarruf programını genişleterek küresel iş gücünün yaklaşık %7’sine denk gelen 3 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Yeniden yapılanma kapsamında özellikle İsveç’teki idari pozisyonlar hedef alınacak ve bu sayı, şirketteki tüm idari personelin yaklaşık %15’ine karşılık geliyor. Çinli Geely Holding kontrolündeki Volvo, yüksek maliyet baskısı, elektrikli araç talebindeki yavaşlama ve Trump yönetiminin tarifeleri konusundaki belirsizlikler nedeniyle bu adımları attığını belirtti. CEO Hakan Samuelsson, zorlayıcı piyasa koşulları karşısında nakit akışını güçlendirmek ve yapısal maliyetleri düşürmek zorunda olduklarını vurguladı.

✦ Avrupa Birliği, otomotiv sektörü üzerindeki kısa vadeli emisyon baskısını hafifletmek amacıyla 2025’e kadar geçerli olan CO2 emisyon hedeflerini 2025–2027 yılları ortalamasıyla değerlendirme kararı aldı. Başlangıçta 2021’e kıyasla %15’lik azalma hedefiyle belirlenen bu sınır, otomotiv üreticilerinden gelen yüksek maliyet ve ceza riskine yönelik uyarılar doğrultusunda esnetildi. Yeni düzenleme, içten yanmalı motorlu araçlardan elektrikli modellere geçişi daha kademeli bir hale getirerek üreticilere zaman kazandırırken özellikle Çinli markaların pazardaki ağırlığını artırdığı bu dönemde Avrupa merkezli üreticilerin rekabet gücünü korumasını amaçlıyor.

Sektörden Açıklamalar

✦ TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, Türk otomotiv tedarik sanayisininde, sektörün bir aracın parçalarının büyük bölümünü yerli olarak üretebilecek kapasiteye ulaştığını ifade etti. Elektrikli araçlar söz konusu olduğunda, iki yıl öncesine kadar oldukça sınırlı olan yerli üretim oranlarının bugün kayda değer bir artış gösterdiğini ve bu dönüşümde yerli araç projesinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Kısa vadede sektörde ciddi bir sıkışıklık yaşandığına işaret eden Birinci, küresel ölçekte yaşanan ticaret gerilimlerinin otomotiv endüstrisi üzerinden şekillendiğini ve bu nedenle ihracatçılar açısından zorlu bir dönemin içinden geçildiğini dile getirdi.

✦ Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, Türkiye otomotiv pazarının yüksek enflasyon ve faiz ortamına rağmen 2024 yılında da canlı seyrettiğini hatta ilk beş ayda geçen yılın üzerinde bir satış performansı gösterdiğini belirtti. Elektrikli araç geçişinin seyrinde ilerlediğini, Türkiye’nin Avrupa’dan çok da geri kalmadığını ifade eden Aytaç, vergi avantajlarının etkisiyle elektrikli araçların pazar payının %13–15’e ulaştığını, hibritlerle birlikte bu oranın %40–45’e çıktığını söyledi. Şarj altyapısı, ikinci el değeri ve menzil endişeleri nedeniyle tüketicinin temkinli olduğunu belirten Aytaç, markaların bu konuda tüketici deneyimini iyileştirmeye odaklandıklarını aktardı.

✦ Ford Türkiye İş Biriminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk, 2025 yılına dair değerlendirmelerinde, enflasyonist baskı, yüksek faizler ve krediye erişimdeki zorluklara rağmen yıl sonunda yine 1 milyonun üzerinde satış beklediklerini belirtti. Elektrikli araçların toplam satışlardaki payının %10’a ulaştığını, bu oranın giderek artacağını ve artık rekabetin sadece ürün ve fiyatla değil, müşteri deneyimi, güven ve sürdürülebilirlik kriterleriyle şekillendiğini vurgulayan Yücetürk, menzil kaygılarının yeni batarya teknolojileri sayesinde azaldığını belirtti.

✦ Kia Türkiye Genel Müdürü Can Ağyel, 2025 Nisan ayındaki otomotiv satış artışını, seçimlerin etkisinin kalkması, döviz kuru dalgalanmalarının tüketici taleplerini öne çekmesi ve elektrikli araç satışlarındaki ivmeyle ilişkilendirirken, yılın geneli için 1 milyon ile 1,2 milyon arasında bir toplam satış beklentisi paylaştı. Elektrikli araçların pazardaki payının %15’e ulaştığını, yalnızca nisan ayında KIA’nın satışlarının %50’sinden fazlasının elektrikli modellerden oluştuğunu belirten Ağyel, globaldeki %40 hedefe Türkiye’de şimdiden ulaştıklarını söyledi. Mobilite trendlerinin kişiselleştirme, dijital entegrasyon ve çok modlu ulaşım yönünde evrildiğini ve Türkiye’nin teknolojiyi Batı’dan daha hızlı benimsediğini ifade etti. Otonom sürüşle ilgili ise güvenlik altyapısı ve regülasyonlar tamamlandığında Türkiye’nin bu geçişi gerçekleştirebileceğini, ancak kullanıcıların psikolojik hazır oluşunun da önemli olduğunu sözlerine ekledi.