Sektörel Görünüm - Haziran 2025 Enerji Bülteni

Veriler

✦ Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi, mayıs ayında 27.588.201 MWh seviyesinde gerçekleşti. Bu tutar, geçen yılın aynı dönemine göre %1,84’lük bir artışa işaret ediyor. Soğutma ihtiyacının daha belirgin hissedildiği bu dönemde günlük ortalama tüketim de nisan ayına kıyasla %3,99 oranında yükseldi.

✧ Toplam elektrik tüketiminin tüketici gruplarına göre dağılımı ise EPDK verilerinden yaklaşık iki aylık gecikmeyle izlenebiliyor. Söz konusu veriler, reel sektörün içinde bulunduğu zorlu koşulları açıkça yansıtmakta. Nitekim yalnızca mart ayında faturalandırılan toplam elektrik tüketiminde %1,44’lük bir artış görülürken sanayi sektörünün tüketimi %5,05 oranında azalmış durumda. 2025’in ilk çeyreği genelinde ise sanayideki toplam tüketim düşüşü %1,58’e ulaşmış bulunuyor.

2024Ocak-Mart2025Ocak-Mart
Tüketim TürüMiktarPay(%)MiktarPay(%)
Aydınlatma1.572.6692,32%1.612.3082,29%
Kamu ve Özel Hizmetler Sektörü ile Diğer16.951.12724,97%17.870.90025,40%
Mesken19.263.38628,38%20.868.77729,66%
Sanayi29.409.65443,32%28.944.49841,14%
Tarımsal Faaliyetler687.6261,01%1.059.2231,51%

✦ Piyasa takas fiyatları nisan ayında yıllık bazda kaydedilen yaklaşık %20’lik artışın ardından, mayıs ayında yatay bir seyir izledi. Ortalama PTF, Mayıs’ta 63,60 USD/MWh olarak gerçekleşerek 2024 Mayıs ayıyla paralel seyretti, ancak bir önceki aya göre %1,51 oranında düşüş gösterdi.

✦ Nisan ayında olduğu gibi mayıs ayında da elektrik üretimine en büyük katkı %29,8 ile hidroelektrik santrallerinden geldi. Bunların dışında rüzgar santrallerinin toplam üretimdeki payı %11,2, güneş santrallerinin %3,2, biyokütle santrallerinin %2,9 ve jeotermal santrallerinin %3,5 oldu. Böylece Mayıs 2024’de %51,3 olan yenilenebilir enerji payı geçtiğimiz ay %50,60 olarak gerçekleşti. Yenilenebilir enerji dışındaki fosil kaynakların toplam üretimdeki payına baktığımızda da doğalgazın payının %16,6, yerli kömürün %14,8 ve ithal kömürün %16,7 olduğunu görüyoruz.

✦ TEİAŞ verilerine göre Türkiye’nin mayıs ayı sonunda toplam kurulu gücü 119.027 MW’a ulaşarak geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre %5,63, bir önceki aya göre %0,26 yükseldi. Faaliyet gösteren toplam santral sayısı ise Mayıs 2024’te 30.414, Nisan 2025’te 35.677’yken Mayıs 2025’te 35.995 oldu.

✦ Mayıs 2025’te Brent petrol fiyatları, nisan ayındaki sert düşüşün ardından toparlanma eğilimi gösterdi. Nisan ayında Brent fiyatları, artan ticaret gerilimleri ve OPEC+ üretim artışları nedeniyle dört yılın en düşük seviyesi olan varil başına 60 USD’nin hemen üzerine gerilemişti. Ancak mayıs ayı ortasında, ABD ile Birleşik Krallık ve Çin arasında sağlanan ticaret anlaşmaları ve Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimlerin hafiflemesiyle fiyatlar yeniden yükselişe geçti. Ay sonunda Brent fiyatı yaklaşık 63,90 USD/varil seviyesinde dengelendi.

✦ Hedge fonların, Brent petrole yönelik uzun pozisyonlarını nisan başından bu yana artırdığını gözlemliyoruz. ICE Futures Europe verileri, portföy yöneticilerinin net uzun pozisyonlarını haftalık 163.329 kontrata çıkardığını gösteriyor. Risk iştahını baskılayıcı haber akışı yükselişi destekliyor. İsrail’in İran’daki nükleer tesislere saldırı hazırlığında olduğu iddiaları, Orta Doğu’da gerilimi yeniden tırmandırdı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran’ın nükleer silah geliştirmeyeceğini taahhüt edebileceğini, ancak uranyum zenginleştirmeyi durdurma noktasında geri adım atmayacağını söyledi.

Gelişmeler

✦ Ticaret Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğlerle birlikte, Çin menşeli güneş panellerinde kullanılan bağlantı kutuları, sodyum glukonat ve fotovoltaik paneller için alüminyum çerçevelerin ithalatına yönelik damping soruşturması başlatıldı. Yerli üreticilerin başvurusu üzerine yapılan ön değerlendirmede, bu ürünlerde damping uygulandığına ve bunun yerli üretim üzerinde maddi zarara yol açtığına dair yeterli bilgi ve bulgu bulunduğu belirtildi. İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı doğrultusunda açılan soruşturma kapsamında, söz konusu ürünlerin fiyatlarının adil rekabeti bozacak şekilde düşük olup olmadığı ve bu durumun yerli sanayiye etkileri detaylı olarak incelenecek.

✦ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’de Göktepe-3 kuyusunda 75 milyar metreküplük yeni bir doğal gaz keşfi yapıldığını açıkladı. Sakarya Gaz Sahası’nın 69 kilometre batısında yer alan ve yaklaşık 3.500 metre derinlikte Abdülhamid Han sondaj gemisiyle gerçekleştirilen keşif, Türkiye’nin enerji alanındaki son yıllardaki en dikkat çekici gelişmelerinden biri olarak değerlendirildi. TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, söz konusu rezervin mevcut fiyatlarla ekonomik değerinin yaklaşık 30 milyar dolara ulaşabileceğini belirtirken üretimin yıllara yayılacak şekilde kademeli olarak devreye alınacağını ifade etti. Bu yeni rezervle birlikte Karadeniz’deki toplam doğal gaz rezervi 785 milyar metreküpe yükselmiş oldu. Akyener, keşfin Türkiye’nin cari açığını azaltma çabalarına katkı sağlayacağını, enerji bağımsızlığı hedefini destekleyeceğini ve Türkiye’nin bölgesel enerji merkezine dönüşme stratejisini güçlendireceğini vurguladı.

✦ OPEC+ grubu üyesi sekiz ülke, daha önce gönüllü olarak uygulamaya koydukları günlük 2,2 milyon varillik üretim kesintisini kademeli olarak sona erdirme planı kapsamında, temmuz ayında üretimlerini bir önceki aya kıyasla günlük 411 bin varil artırma kararı aldı. Suudi Arabistan, Rusya, Irak, BAE, Kuveyt, Kazakistan, Cezayir ve Umman’ın çevrim içi katılımıyla yapılan toplantıda alınan kararın, düşük petrol stokları ve istikrarlı küresel ekonomik görünüm çerçevesinde değerlendirildiği belirtildi. Üretim artışı, 5 Aralık 2024 tarihli karara dayanırken açıklamada bu artışın piyasa koşullarına göre durdurulabileceği veya geri çekilebileceği vurgulandı. Grubun ağustos ayı üretim planlaması 6 Temmuz’da yapılacak toplantıda belirlenecek.

Sektörden Açıklamalar

✦ Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, Çin’in nikel, lityum, kobalt gibi kritik minerallerde %70’i aşan rafinaj payı ile küresel üretim zincirlerini domine ettiğini vurgularken bu durumun Batı’nın enerji ve savunma sanayii başta olmak üzere tüm stratejik sektörlerde Çin’e bağımlı hâle gelmesine neden olduğunu söyledi. Ayrıca, Batı’nın bu alanda yatırım yapmaması hâlinde arz kesintileri nedeniyle çok ciddi sanayi krizleri yaşanabileceği uyarısını yaptı. Enerji talebindeki büyük artışın yapay zekâ ve veri merkezleriyle birleştiğini, buna rağmen elektrik üretiminin bu talebi karşılamada yetersiz kaldığını belirten Birol, nükleer ve doğal gaz gibi kesintisiz kaynakların yenilenebilirlerle birlikte yeniden öne çıkacağını, elektrikli araçlar ve yapay zekâ ile birlikte enerji talebinin daha da hızla artacağını kaydetti. Son olarak, petrol fiyatlarındaki düşüşün talep zayıflığı ve elektrikli araçların artışıyla ilişkilendirildiğini ifade eden Birol, Çin’in artık geçmişteki gibi talep büyümesi yaratmadığını, bu nedenle petrol piyasasında da yapısal bir değişimin yaşandığını belirtti.

✦ Enerjisa Üretim Müşteri Çözümleri Müdürü Efe Özgören, içinde bulunduğumuz dönemde olduğu gibi düşük talep döneminde ucuz elektriğin barajlardan karşılandığını, ancak sıcaklıkların artmasıyla doğalgaz santrallerinin devreye gireceğini, doğalgaz fiyatlarındaki artışın piyasa takas fiyatında yukarı yönlü bir baskı oluşturacağını ve yaz aylarında PTF’nin 3800–4000 TL/MWh seviyelerine çıkabileceğini öngördü. Diğer yandan Karadeniz’de bulunan 30 milyar dolarlık gaz rezervinin önemli bir gelişme olduğunu, ancak bu kaynağın ekonomik değer haline gelmesinin yüksek yatırım maliyetleri nedeniyle kolay olmadığını belirtti. Global piyasalar özelinde ise petrol ve gaz fiyatlarının düşük seyrettiğini, bunun arkasında resesyon endişeleri ve azalan talep beklentilerinin yattığını ifade etti.

✦ Enerjisa Commodities Ticaret ve Enerji Çözümleri Türkiye Direktörü İsmail Özdemir, Türkiye’de yılın ilk beş ayında elektrik talebinde %5’lik bir artış olduğunu, bu artışın ağırlıklı olarak mesken kaynaklı gerçekleştiğini, sanayi tüketiminde ise aynı oranda bir büyüme görülmediğini aktardı. Avrupa’da TTF doğalgaz ve kömür fiyatlarında son haftalarda %3-4’lük bir artış gözlemlenirken, Almanya 2026 vadeli elektrik kontratlarının 90 €/MWh civarından işlem gördüğünü, doğalgaz depolarının doluluk oranının ise %48 seviyelerinde olduğunu belirten Özdemir, bu oranın geçen yılın gerisinde kaldığını ve 1 Kasım’daki %90 doluluk hedefi konusunda esneme sinyalleri alındığını söyledi. Türkiye özelinde ise yenilenebilir enerji yatırımlarındaki süreçlerin hızlandırılması adına “süper izin” düzenlemesiyle yatırım izin sürelerinin ortalama üç yıldan bir buçuk yıla indirilmesinin hedeflendiğini belirten Özdemir, bu düzenlemenin bürokratik süreçleri sadeleştirerek yatırımcılar için büyük kolaylık sağlayacağını ve yenilenebilir enerji yatırımlarında yeni bir dönemin kapısını aralayabileceğini ifade etti.