Ekonomik aktivite yavaşlıyor

Ayın son gününden herkese günaydınlar,

GSYH, ilk çeyrekte beklentilerin altında %2 büyüdü. Sanayi ve çekirdek hizmetlerde zayıflık belirginleşirken büyümenin kaynağı yine deprem kaynaklı inşaat sektörü oldu. Veriler, büyüme potansiyelinin altında bir patikaya doğru ilerlediğimizi gösteriyor. Sıkı para politikasının kredi kanalları üzerindeki baskısı sürerken, TL lehine ılımlı dönüş dikkat çekiyor. Yabancıların kısmi olarak TL varlıklara olan ilgisini izliyoruz. Salı günü kritik enflasyon verilerini öğreneceğiz. Mayıs ayı anketleri dezenflasyon sürecinin nisan ayına göre hızlanabileceğini, ancak yıllıkta TÜFE’nin sınırlı bir gerileme yaşayabileceğini ortaya koyuyor.

Okuma süresi: 8 dakika 51 saniye.

Makroekonomi-Jeopolitik-Yurtdışı

1️⃣ Büyüme rakamları 2025’in ilk çeyreğinde piyasa beklentisinin altında kaldı. Yıllıkta büyüme beklentisi %2,5 olurken, veriler %2'lik büyümeye işaret ediyor. Takvim etkisinden arındırılmış bazda ise %2,7 olarak açıklandı. Çeyreklik büyüme oranı %1 oldu, önceki çeyrekteki %1,7’lik güçlü artışın gerisinde kaldı. İnşaat sektörü deprem bölgesi faaliyetlerinin desteğiyle %7,3’lük büyümeyle öne çıktı. Hizmetlerde ise pandemi sonrası en düşük oran olan %1,9’luk bir büyüme gördük. Özellikle çekirdek hizmetlerdeki (toptan/perakende ticaret, ulaştırma, konaklama) %1,3’lük performans zayıf kaldı. Bilgi-iletişim, gayrimenkul ve idari destek gibi kalemlerde ise büyüme daha güçlüydü. Sanayi sektörü %1,8 daralarak sanayi üretim endeksindeki %2,7’lik küçülmeye göre biraz daha dirençli bir görünüm sundu. Çalışma günündeki eksiklik burada belirleyici oldu. Tarım sektöründe de yıllık küçülme var. İkinci çeyrek içinse tablo yavaşlamaya işaret ediyor. Sıkı para politikası büyüme üzerinde baskı kuruyor ve potansiyelin altında bir patikaya doğru gidiyoruz.

2️⃣ Merkez Bankası’nın Mayıs 2025 Finansal İstikrar Raporu, sıkı para politikasının kredi piyasası ve finansal tercihlerdeki yansımalarını net biçimde ortaya koyuyor. Rapor, ticari kredi büyümesinin genel olarak durağanlaştığını ancak mart ayından itibaren TL lehine bir yön değişiminin başladığını gösteriyor. Yabancı para kredilerde ise büyüme sınırının %0,5’e çekilmesi, istisnaların daraltılması ve döviz piyasasındaki oynaklık talepleri baskılamış durumda. Buna karşılık TL kredilerde görece bir toparlanma dikkat çekiyor. Ticari kredi faizlerinin yüksek seyri ise finansal koşulların sıkılaştığını teyit ediyor. Konut kredilerinde ise, düşen faizler ve biriken talep sayesinde, reel bazda gerileyen fiyatların da etkisiyle hafif bir toparlanma var. Tahsil gecikmiş alacaklar (TGA) oranı bireysel tarafta, özellikle ihtiyaç kredisi ve bireysel kredi kartlarında yükseliyor. KOBİ kredileri nedeniyle firma tarafında da TGA artışı izleniyor. Buna karşın, hanehalkı ve şirketler TL cinsi varlıklara daha fazla yöneliyor. Döviz tevdiat hesapları ve KKM gibi ürünlerin payı ise giderek azalıyor. TL’nin sistem içindeki ağırlığının artması, Merkez Bankası tarafından makroekonomik istikrar açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

3️⃣ 23 Mayıs haftasında yabancı yatırımcıların Türkiye varlıklarına ilgisi sınırlı da olsa devam etti. TCMB verilerine göre, söz konusu haftada hisse senedi piyasasında net 13 milyon dolarlık sınırlı bir alım gerçekleşirken, borçlanma araçlarına ilgi daha güçlüydü. Devlet iç borçlanma senetlerinde (DİBS) 340 milyon dolarlık net alım yapılırken, özel sektör tahvillerine de 192 milyon dolar giriş oldu. Böylece TL cinsi varlıklarda toplam net giriş 353 milyon dolara ulaştı. 2023 Haziran ayında yeni ekonomi politikalarına geçişten bu yana tablo daha belirgin. Hisse senetlerinde toplam 300 milyon dolarlık, borçlanma senetlerinde ise 15,4 milyar dolarlık net giriş yaşandı. Böylece toplam giriş 16,1 milyar dolara ulaştı. Ancak yılbaşından bu yana bakıldığında 2,7 milyar dolarlık bir çıkış söz konusu. 2024 genelinde ise 13,8 milyar dolar yurtiçi piyasalarda, 7,1 milyar dolar da yurtdışı piyasalarda alım yapılmıştı. Stok tarafında, yabancıların hisse senedi portföyü (fiyat etkileri dahil) 28,7 milyar dolar seviyesinde. DİBS tarafında ise stok büyüklüğü 12,2 milyar dolar. DİBS’lerdeki yabancı payı, %5,9 seviyesine yükselmiş durumda.

4️⃣ JPMorgan, MSCI Türkiye endeksine ilişkin tavsiyesini bir kademe aşağı çekti. “Ağırlığını artır” pozisyonundan “nötr” seviyeye geçilmesinin gerekçesi olarak, yukarı revize edilen enflasyon beklentileri ve faiz indirimi sürecinin ötelenmesi gösteriliyor. Kurum, orta vadede hala potansiyel olduğunu kabul ediyor. Düşük yabancı oranı ve çarpanlar, Türk hisse senetlerinde ciddi bir yukarı yönlü alan yaratıyor. Ancak kısa vadede riskler öne çıkmış durumda. En kritik risk olarak TL’deki hızlı değer kaybı işaret ediliyor. Bu, hem portföy akışlarını hem de borsa fiyatlamasını kısa vadede baskılayabilecek bir unsur olarak görüldü. Goldman Sachs da Türk bankalarına ilişkin tahminlerini 2025 ilk çeyrek sonuçları ve güncel makro/finansal görünüm doğrultusunda revize etti. TCMB politika faizi tahminlerini yukarı yönlü güncelleyen banka, 2025 yılı için sırasıyla %46 (2. çeyrek), %39 (3. çeyrek) ve %33 (4. çeyrek) seviyelerini öngörüyor. 2026 tahmini ise %24 oldu. Önceki tahminler sırasıyla %38, %33, %31 ve %21 seviyesindeydi. Bu değişiklikler, faiz indirimlerinin daha geç başlaması beklentisini yansıtıyor.

5️⃣ Bloomberg HT ve ForInvest’in mayıs ayına ilişkin enflasyon anketleri, dezenflasyon sürecinin kademeli ilerlediğine işaret ediyor. Aylık artış hızında nisana göre belirgin bir yavaşlama bekleniyor ancak yıllık enflasyonda gerileme oldukça sınırlı. Bloomberg HT’nin 24 kurumla yaptığı ankette, Mayıs ayında TÜFE’nin medyan aylık artış beklentisi %2,00 seviyesinde. Bu oran ForInvest’in 20 ekonomistle gerçekleştirdiği ankette %2,10 olarak öne çıkıyor. Aylık bazda en düşük beklenti %1,55, en yüksek ise %3,00 bandında şekillenmiş durumda. Yıllık enflasyona bakıldığında iki ankette de oranlar oldukça yakın. Bloomberg HT’ye göre yıllık TÜFE medyan beklentisi %36,10; ForInvest anketinde %36,15. Ortalama beklenti ise %36,30. Yani Nisan ayındaki %37,86 seviyesinden sınırlı bir gerileme öngörülüyor.

6️⃣ Nisan ayı dış ticaret verileri hem ihracat hem de ithalatta yıllık bazda artışa işaret etse de, ihracatın ithalatı karşılama oranı geriledi. İhracat %7,8 artarak 20,8 milyar dolara çıkarken, ithalat %12,7’lik daha hızlı bir genişlemeyle 32,9 milyar dolar seviyesine ulaştı. İhracatın karşılama oranı yıldan yıla %66,1’den %63,2’ye düşerken, dış ticaret açığı da 9,9 milyar dolardan 12,1 milyar dolara genişledi. Bölgesel dağılıma baktığımızda ise ihracatın büyük ölçüde Avrupa merkezli toparlandığını söyleyebiliriz. Euro/dolar paritesindeki değişim de bu tabloyu desteklemiş görünüyor. Avrupa Birliği’ne yapılan ihracat %14,7 artarken, AB dışı Avrupa ülkelerinde bu oran %10,2 oldu. İthalat kalemlerine geldiğimizde ise özellikle iç talep göstergeleri açısından önemli sinyaller var. Yatırım malı ithalatı %14,5 artarken, ara malı ithalatı da önceki ayki duraksamanın ardından %12,5 yükseldi. Tüketim malı ithalatı ise yıllık bazda %10,3 arttı. Binek otomobil ithalatı %30,5 artarken, yarı dayanıklı ve dayanıksız tüketim mallarında sırasıyla %21,7 ve %34,5’lik artışlar var. Özellikle tüketim malı ithalatındaki direnç, politika etkilerinin gecikmeli yansıdığına işaret ediyor. Buna karşın ihracat tarafında Avrupa’nın toparlanması Türkiye için en önemli destek unsuru olmaya devam ediyor.

7️⃣ ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, Trump’ın acil durum yasasını kullanarak devreye soktuğu çok sayıda gümrük tarifesini yasa dışı buldu. Mahkeme, hükümete kararını “yerine getirmesi” için 10 gün süre verdi. Kararda tarifelerin nasıl geri alınacağına dair net bir adım belirtilmiyor. Karar, Trump’ın küresel düzeydeki sabit tarifeleri, Çin ve diğer ülkelere uyguladığı artırılmış oranlar ve Çin, Kanada ve Meksika’ya yönelik fentanil bağlantılı tarifelerini kapsıyor. Ancak Section 232 ve Section 301 gibi farklı yasal yetkilerle uygulanan çelik, alüminyum ve otomobil tarifeleri bu kararın dışında tutuldu. ABD Adalet Bakanlığı, ABD Federal Temyiz Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulundu. Trump yönetimi, ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin gümrük tarifelerini yasa dışı bulan kararına sert tepki göstererek, bu kararın Başkan’ın yetkisine müdahale ettiğini ve dış politika araçlarını zayıflattığını savundu. Temyiz başvurusunda, kararın düzinelerce ülkeyle süren müzakereleri tehlikeye attığı ve ulusal güvenlik ile ekonomik çıkarlar açısından telafisi imkânsız zararlara yol açabileceği belirtildi. Yönetim, geçici durdurma kararı çıkmazsa, Yüksek Mahkeme’ye başvuracağını açıkladı. Mahkeme kararında ise, Başkan’ın tarifeler yoluyla ithalatı düzenlemesinin Anayasa’yla Kongre’ye verilmiş yetkileri aştığı vurgulanarak, ilgili tarifelerin kalıcı olarak iptal edileceği belirtilmişti.

8️⃣ Fed’in Mayıs ayı toplantı tutanaklarında, ekonomik belirsizliklerin arttığı bir ortamda faiz konusunda sabırlı ve temkinli olunması gerektiği vurgulandı. Üyeler, görünümün netleşmesini beklemenin şu aşamada en uygun yaklaşım olduğunu ifade etti. Enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği yönündeki uyarılar dikkat çekerken, işsizlik ve fiyat baskılarında tarifelerin de etkili olduğu belirtildi. Ayrıca doların küresel rezerv para statüsü ve swap hatlarının yenilenmesi konuları gündeme geldi; kalıcı korelasyon değişimlerinin ABD ekonomisi üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceği değerlendirildi. Fed bu toplantıda faizi sabit bırakmış, karar öncesinde Çin’e uygulanan tarifelerde indirime gidilmemişti.

Sektörler

1️⃣ İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2024’ verileri, sektörde yaşanan zorlukları gösteren tablo ortaya koyuyor. Üretimden net satışlar nominal olarak %36,3 artarak 8,7 trilyon TL’ye ulaştı. Ancak %41,1 seviyesindeki Yİ-ÜFE ortalaması dikkate alındığında, satışlar reel olarak %3,4 oranında geriledi. Sanayinin 2024’teki en büyük problemi finansman yükü oldu. Faaliyet kârı %31,6 düşüşle 641 milyar TL’ye gerilerken, kârlılık oranı da %12,5’ten %6,2’ye indi. Satış kârlılığı ise %8,6’dan %2,6’ya düştü — bu oran, son 10 yıl ortalaması olan %7,1’in dahi oldukça altında. Bu düşüşte özellikle finansman maliyetlerinin etkisi belirleyici oldu. İSO 500’ün finansman gideri %16 artışla 619 milyar TL’ye çıkarken, faaliyet kârına oranı %96,6’ya yükseldi. Bu oran 2023’te %56,9, 2022’de ise %41,3 düzeyindeydi. Vergi öncesi dönem kârı %58,5 düşüşle 267 milyar TL’ye geriledi. Aynı dönemde zarar eden firma sayısı 96’dan 152’ye yükseldi. FAVÖK büyüklüğü sadece %12 artarken, FAVÖK marjı %15,7’den %12,8’e indi. Böylece kârlılığın her bileşeni baskı altında kaldı.

2️⃣ Bankacılık dışı finans sektörü yılın ilk çeyreğinde güçlü bir büyüme sergiledi. Sektörün toplam işlem hacmi 695 milyar TL’ye, aktif büyüklük 1,1 trilyon TL’ye, özkaynaklar ise 220 milyar TL’ye ulaştı. Müşteri sayısı 6,2 milyonla geniş tabana yayılan bir etkiyi ortaya koyuyor. Geçen yılın aynı dönemine göre işlem hacminde %73, aktif büyüklükte %50 ve özkaynaklarda %69 büyüme yaşandı. Özellikle tasarruf finansman sektörünün bu büyümede başı çektiğini görüyoruz. Tasarruf finansman sektörünün işlem hacmi yıllık %276 artışla 176 milyar TL’ye çıkarken, aktif büyüklüğü %260 artışla 127 milyar TL’ye ulaştı. Özkaynaklardaki %174’lük artışla sektör, 37,5 milyar TL seviyesine gelmiş. Faktoring tarafında da hareketlilik devam ediyor. İşlem hacmi %49 artışla 378,2 milyar TL’ye çıkarken, özkaynaklar %67 yükselerek 67 milyar TL’ye ulaştı. Geleneksel olarak KOBİ finansmanında önemli yer tutan faktoring sektörü, parasal sıkılaşma döneminde şirketlerin nakit döngülerini yönetmesinde kritik bir rol oynadı. Varlık yönetim şirketleri ise aktif büyüklüğünü %86 artırarak 37,3 milyar TL’ye, özkaynaklarını ise %60 artışla 17 milyar TL’ye taşımış.

3️⃣ Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer, yaz sezonuna girerken sektörün umutlu olduğunu söyledi. İlk çeyrek verileri beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, ikinci çeyrek için olumlu sinyaller geldiğini belirtti. Ancak döviz kurunun enflasyonun gerisinde kalmasının fiyat-performans algısını bozduğunu, hem yerli hem yabancı tüketicinin ödediği paranın karşılığını yeterli bulmadığını vurguladı. Bu durumun sektördeki kalite sorunlarını artırdığını ve denetimsiz yatırımların müşteri memnuniyetini olumsuz etkilediğini ifade etti. Türkiye-Yunanistan fiyat kıyaslamalarında ise yanlış segment karşılaştırmalarının algıyı çarpıttığını, Türkiye’nin farklı bölgelerinde farklı fiyat seviyeleri bulunduğunu ve kıyaslamaların aynı segmentte yapılması gerektiğini vurguladı.

4️⃣ Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), piyasalardaki oynaklığı sınırlamak ve yatırımcı güvenini desteklemek amacıyla daha önce alınan bazı geçici düzenlemelerin süresini uzatma kararı aldı. Kurul’un 18 Nisan 2025 tarihli bülteniyle kamuoyuna duyurulan ve 30 Mayıs 2025 itibarıyla sona ermesi beklenen uygulamaların geçerlilik süresi, 4 Temmuz 2025 seans sonuna kadar uzatıldı. Açığa satış işlemlerine yönelik yasak, Borsa İstanbul AŞ pay piyasalarında yürürlükte kalmaya devam edecek. Halka açık ortaklıkların pay geri alım işlemleri, mevcut kolaylaştırıcı uygulamalar çerçevesinde sürdürülebilecek. Kredili sermaye piyasası işlemlerinde uygulanmakta olan öz kaynak oranı esnekliği de devam edecek.

Şirketler

1️⃣ Ford Türkiye İş Birimi Genel Müdürü Özgür Yücetürk, 2024’te 105 bin civarında araç satışı yaptıklarını ve en çok tercih edilen üçüncü marka olduklarını söyledi. Yücetürk’e göre, ticari araç liderliği de pazar payı artışıyla birlikte güçlenerek devam etti. Ayrıca Ankara’da yeni bir yedek parça deposu açtıklarını, İzmit’te ise araç lojistik sahasını devreye aldıklarını belirten Yücetürk, bu yılın ikinci yarısının oldukça hareketli geçmesini beklediklerini ifade etti. Şirket, 5 yeni elektrikli ürünü tanıttığı lansman sonrasında geçen yılki toplam satışın üzerine çıkmayı hedefliyor.

2️⃣ Hitit Bilgisayar CFO’su Sezer Tuğ Özmutlu, yılın güçlü başladığını, dolar bazında cironun %36 artış gösterdiğini belirtti. Özmutlu, ilk iki çeyrek verilerinin %33-38 bandında ciro büyümesini ve %25-30 arasında net kar marjını desteklediğini, ikinci çeyrekte de benzer bir tablo beklediklerini söyledi. Ayrıca, 2025’in kalan döneminde 12 kurulum projesi üzerinde çalıştıklarını ve bunları tamamlayarak düzenli gelir yaratmaya odaklandıklarını vurguladı. Şirket, büyük veriyle havacılıkta müşteri odaklı hizmet sunacak yeni bir lansman da planlıyor ve bu alandan da önemli katkı bekliyor.

3️⃣ Kocaer Çelik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Çakmur, 2025’e güçlü bir başlangıç yaptıklarını ve satış hacmini 150 bin tona çıkardıklarını ifade etti. Çakmur, çelik fiyatlarındaki düşüşe rağmen 4,5 milyar TL ciroya ulaştıklarını, net borç/FAVÖK oranını 1 seviyelerinde tutmaya çalıştıklarını söyledi. 2024’te tüm üretim tesislerini yenilediklerini belirten Çakmur, bunun karşılığını yeni ürünlerle 2025’te almaya başladıklarını dile getirdi. Bu yıl 14 yeni ürünü devreye almaya çalıştıklarını, geçen yıl %42 olan katma değer hacmini ise ilk çeyrekte %49’a çıkardıklarını belirten Çakmur, hedeflerinin bunu %70 seviyesine taşımak olduğunu açıkladı. Ayrıca 2025’te satış hacmini %10 büyütmeyi hedeflediklerini ve sektörden pozitif olarak ayrıştıklarını ifade etti. Ürettikleri her 100 tonun 75 tonunu ihraç ettiklerini, ihracat pazarlarının ise Amerika, Avrupa ve MENA bölgesi olduğunu belirten Çakmur, İngiltere ve İrlanda’da dağıtım kanallarının da bulunduğunu söyledi.

4️⃣ Desa Deri CEO’su Burak Çelet, perakende tarafında kârlılığı artırmayı başardıklarını ve iç piyasada daralan pazarda paylarını büyüttüklerini söyledi. Bu gelişmelerin hem gelirlerine hem de net kâra yansıdığını belirten Çelet, güçlü net nakit pozisyonlarının faaliyet dışı gelir elde etmelerine katkı sağladığını ifade etti. Ayrıca sermaye düzeltmesi kaynaklı rezervin yaklaşık 1,3 milyonluk pozitif fark yarattığını ve gerektiğinde %100 bedelsiz sermaye artırımı yapabileceklerini dile getirdi. Çelet, sahip oldukları nakit rezervi ve mevcut fırsatlar nedeniyle yeni ortaklıklar ya da yurt dışında marka alımlarının gündemlerinde olduğunu belirtti. İtalya’daki üretim tesislerinde de kapasite artırmaya odaklandıklarını, şu anda 80 olan çalışan sayısını 100’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Çelet ayrıca, ABD’deki yeni gümrük tarifelerinin Türkiye’yi cazip hale getirdiğini ve tedarik zinciri çeşitlendirme arayışında olan firmaların kendilerini ziyaret ettiğini, bunun önemli fırsatlar doğuracağını belirtti.