Sektörel Görünüm - Ekim 2025 Havacılık Bülteni
✦ DHMİ verilerine göre, Türkiye’de toplam uçak trafiği eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre %11,9 artış gösterdi. Bu dönemde iç hat uçuşlarındaki büyüme %16 olurken, dış hat trafiğinde %8 oranında artış yaşandı. Eylül ayında toplam uçuş trafiğine en fazla katkı sağlayan ilk üç havalimanının aylık performansına bakıldığında; İstanbul Havalimanı’nda %8, Antalya Havalimanı’nda %4 ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda %26 artış gerçekleşti. Sektör genelindeki toplam yolcu trafiği ise iç hatlardaki %16, dış hatlardaki %7’lik yükselişin etkisiyle toplamda %11 oranında büyüme kaydetti.

✦ Şirket özelindeki verileri incelediğimizde THY’nin Eylül 2025’te toplam yolcu trafiği geçen yılın aynı dönemine göre %12,9 artış gösterdi. İç hat yolcu sayısı %19, dış hat yolcu sayısı %9,7 oranında yükseldi. Şirketin toplam uçuş sayısı %14,6 artışla 52.131 seviyesine ulaşırken, doluluk oranı %84,6 ile Eylül 2024’e kıyasla 0,8 puan yükseldi. Arz edilen koltuk kilometre (ASK) verisi toplamda %7,6 artarken, kapasite artışı dış hatlarda %5,8, iç hatlarda %20,7 oldu. Kargo tarafında ise toplam taşınan yük miktarı önceki yıla göre %7,4 artış gösterdi.

✦ Pegasus’un Eylül 2025’te toplam yolcu sayısı 4,0 milyon seviyesine ulaştı; bu rakam Eylül 2024’teki 3,33 milyon yolcuya kıyasla %20,2 artış anlamına geliyor. İç hat yolcu sayısı 1,17 milyondan 1,39 milyona (+%19), dış hat yolcu sayısı 2,16 milyondan 2,61 milyona (+%21) yükseldi. Şirketin toplam uçuş sayısı %18 artışla 21.299 seviyesine çıktı. Doluluk oranı %88,7 ile yıllık 0,6 puan artış kaydederken, dış hatlarda %87, iç hatlarda %93 bandında seyretti. Arz edilen koltuk kilometre (ASK) 7,2 milyar km’ye ulaşarak %21 artış gösterdi.

✦ TAV’ın Eylül 2025 verilerine göre, şirketin işlettiği havalimanlarında hizmet verilen toplam yolcu sayısı 12,2 milyon kişiye ulaştı. Bu, 2024 Eylül’ündeki 11,2 milyon seviyesine kıyasla %9 artış anlamına geliyor. Dış hat yolcu sayısı %6 artışla 8,7 milyona, iç hat yolcu sayısı %17 artışla 3,4 milyona yükseldi. Toplam uçuş sayısı ise %9 artışla 80.338’e çıktı. En yüksek artış oranları Gürcistan (+%25), İzmir (+%18) ve Ankara (+%16) havalimanlarında kaydedildi.
| Havalimanı | Yolcu Sayısındaki Değişim (%) |
|---|---|
| Antalya | 4 |
| İzmir | 18 |
| Ankara | 19 |
| Milas-Bodrum | 4 |
| Gazipaşa-Alanya | 1 |
| Almatı | 3 |
| Gürcistan | 19 |
| Medine | 20 |
| Tunus | 5 |
| K.Makedonya | 8 |
| Zagreb | 11 |
| Toplam | 9 |
Gelişmeler
✦ Türk Hava Yolları (THY), büyüme stratejisi kapsamında Boeing ile toplam 225 uçağı kapsayan yeni bir alım anlaşması sürecini başlattı. Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamaya göre, Yönetim Kurulu 2029–2034 yılları arasında teslim edilmek üzere 50’si kesin, 25’i opsiyon olmak üzere toplam 75 adet B787-9 ve B787-10 tipi uçağın satın alınmasına karar verdi. Ayrıca, 100’ü kesin ve 50’si opsiyon olmak üzere 150 adet 737-8/10 MAX tipi uçak alımı için Boeing ile görüşmelerin tamamlandığı belirtildi. Motor tedariki ve bakım hizmetleri için Rolls-Royce, GE Aerospace ve CFM International ile görüşmelerin sürdüğü kaydedildi. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Ahmet Bolat, anlaşmanın sadece filo büyümesi değil, aynı zamanda inovasyon ve operasyonel mükemmeliyet vizyonunun da bir yansıması olduğunu belirterek, yeni uçakların “2033 Vizyonu” kapsamında filonun 800 uçağa çıkarılması hedefini destekleyeceğini ifade etti. Boeing Ticari Uçaklar Başkanı Stephanie Pope ise THY’nin 787 Dreamliner ve 737 MAX tercihini memnuniyetle karşıladıklarını, Türkiye’nin ve Türk havacılığının 80 yıldır stratejik bir ortağı olmaktan gurur duyduklarını söyledi. THY, yeni siparişlerle birlikte 2035 yılına kadar filosunun tamamen yeni nesil uçaklardan oluşmasını ve yıllık ortalama büyüme oranının %6 seviyesinde gerçekleşmesini hedefliyor.
✧ Söz konusu anlaşmanın duyurulmasını takiben 9 Ekim günü Ahmet Bolat, motor tedarikçisi CFM ile yürütülen görüşmelerde ilerleme sağlanamaması halinde, yakın zamanda duyurulan Boeing 737 MAX siparişlerinin Airbus’a kaydırılabileceğini söyledi. Stockholm’de Reuters’a konuşan Bolat, “CFM ekonomik açıdan makul şartlar sunarsa Boeing ile anlaşma imzalayacağız. Ancak mevcut tutum sürerse Airbus’a geçeceğiz. Airbus ile elimizde seçenekler var.” ifadelerini kullandı. Bolat ayrıca, Boeing’in uzun süredir gecikmelerle gündeme gelen 777X modeliyle ilgili sipariş seçeneğini hâlâ değerlendirdiklerini belirtti. Dünyanın en büyük çift motorlu yolcu uçağı olan 777X programının yaklaşık yedi yıl geciktiğini ve uçağın 2027’de hizmete girmesinin beklendiğini hatırlatan Bolat, THY’nin Boeing ile düzenli temas halinde olduğunu, 777X’in hangi rotalar için uygun olabileceğini değerlendirdiklerini söyledi. “Doğru zaman geldiğinde 777X siparişi vereceğiz.” diyen Bolat, bu konuda acele etmeyeceklerini vurguladı.
✦ Boeing, Eylül ayında 55 jet teslim ederek 2018’den bu yana en yüksek aylık performansını kaydettiğini açıkladı. Geçen yıl aynı dönemde, ABD’nin Kuzeybatı bölgesindeki 33 bin fabrika işçisinin grevi nedeniyle teslimatlar 33’te kalmıştı. Ağustostaki 57 teslimata yakın olan bu rakam, şirketin son yıllardaki üretim istikrarını yeniden kazandığına işaret etti.
✦ Airbus, yılın ilk dokuz ayında 507 ticari uçak teslim ettiğini duyurdu. Şirket, 2025 yılı sonuna kadar yaklaşık 820 uçak teslim etme hedefini korurken, bu hedefe ulaşabilmek için dördüncü çeyrekte 313 ek teslimat yapması gerektiğini bildirdi. Eylül ayında 73 jet teslim ederek aylık bazda rekor kıran Airbus, geçen yılın aynı dönemindeki 50 teslimatın oldukça üzerine çıktı. Şirket yetkilileri, bu artışın özellikle motor tedarik zincirindeki iyileşmeden kaynaklandığını ve yılın başında motor bekleyen yaklaşık 60 “glider” uçağın sayısının azaldığını belirtti. Motor üreticisi CFM’deki grev ve havayollarının artan yedek motor talebine rağmen Airbus’ın teslimat hızını artırmayı başarması, şirketin yıl sonu hedeflerine yönelik toparlanma sinyali olarak değerlendirildi.
✦ Türk Hava Yolları (THY), Airbus uçaklarının motor bakım süreçlerinde yaşanan gecikmeler nedeniyle filosundaki 45 uçağın yıl sonuna kadar yerde kalacağını, sorunun ise 2027 ortasına kadar sürebileceğini öngörüyor. THY Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CFO) Doç. Dr. Murat Şeker, Uluslararası Taşımacılık Uçakları Ticaret Derneği’nin (ISTAT) Avrupa konferansında yaptığı açıklamada, “Bu yıl 45 Airbus uçağımız yerde olacak, gelecek yıl da tablo benzer şekilde devam edecek” dedi. Şeker, geçen yıl ortalama 40 A320neo ailesi uçağının bakım yoğunluğu nedeniyle hizmet dışı kaldığını, motor bakım sürelerinin ise ortalama 200 güne kadar uzadığını belirtti. THY’nin Pratt & Whitney motorlarındaki gecikmelerden kaynaklanan sorunlar nedeniyle “makul bir tazminat” aldığını ifade eden Şeker, benzer sıkıntıların Wizz Air gibi diğer Avrupa havayollarında da yaşandığını söyledi. RTX Corp. CEO’su Chris Calio ise eylül ayında yaptığı açıklamada Pratt & Whitney motorlarındaki sorunların istikrara kavuştuğunu ancak bakım ve revizyon sürecinde hâlâ yoğun bir çalışma yürütüldüğünü kaydetmişti.
✦ İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın 06R-24L numaralı ikinci pisti tam kapasiteyle hizmet vermeye başladı. Daha önce 06R yönünde iniş-kalkışlara, 24L yönünde ise yalnızca kalkışlara açık olan pistte, mania engellerine ilişkin çalışmaların tamamlanmasının ardından 24L yönünde iniş operasyonları da devreye alındı. Havalimanı işletmecisi HEAŞ tarafından yürütülen çalışmalar sonrası gerekli kontrol uçuşlarının başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, 24L hattı doğrudan yaklaşma ve Aletli İniş Sistemi (ILS) desteğiyle tam kapasiteye geçti. Piste ilk iniş 1 Ekim günü saat 13.00’te AJet’in Şırnak-İstanbul seferini yapan uçağı tarafından gerçekleştirildi. Böylece havalimanının operasyonel kapasitesi artarken, özellikle yoğun saatlerde hava trafiğinde önemli bir rahatlama sağlanması bekleniyor.
✦ Pegasus Havayolları, İspanyol bayrak taşıyıcı Iberia ile planlanan kod paylaşımı anlaşması kapsamında ABD uçuşlarına Madrid aktarmalı bağlantı kurmak amacıyla ABD Ulaştırma Bakanlığı’na (DOT) başvurdu. Başvuru belgelerinde, Pegasus’un Madrid merkezli Iberia hub’ını kullanarak Türkiye–ABD hattında pazarlama faaliyetleri yürütmeyi hedeflediği belirtildi. İlk aşamada Pegasus’un “PC” uçuş kodunun Iberia tarafından işletilen Madrid–New York (JFK) ve Madrid–Miami (MIA) hatlarında kullanılmasının planlandığı, böylece Pegasus yolcularının Türkiye’den Madrid’e uçup Iberia bağlantısıyla ABD’ye tek biletle seyahat edebileceği ifade edildi. Anlaşma, karşılıklı fayda esasına dayanıyor; Iberia da Madrid’den Türkiye’ye yapılan Pegasus seferlerinde kendi “IB” kodunu kullanabilecek. Pegasus ve Iberia, başvuruda bu iş birliğinin ABD–AB Açık Semalar Anlaşması ve ABD–Türkiye Hava Taşımacılığı Anlaşması’yla uyumlu olduğunu belirterek, onay sürecinin hızlandırılmasını talep etti. Taraflar, düzenlemenin ABD–Türkiye arasında seyahat eden yolculara daha fazla bağlantı ve seçenek sunarak pazarın gelişimine katkı sağlayacağını vurguladı.
✦ Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve yönetim danışmanlığı firması Oliver Wyman tarafından hazırlanan “Ticari Uçak Tedarik Zincirinin Canlandırılması” raporuna göre, üretim temposunun düşük kalması 2025 yılında havayolu endüstrisine 11 milyar dolardan fazla ek maliyet getirecek. Raporda, yeni uçak ve parça üretimindeki gecikmelerin filo planlamalarını zorlaştırdığı, bunun da eski uçakların daha uzun süre hizmette kalmasına neden olduğu belirtildi. 2024’te 17 bini aşarak rekor kıran ticari uçak siparişlerinin, üretimdeki darboğazlar nedeniyle zamanında teslim edilememesi sonucu havayollarına yakıt, bakım, motor kiralama ve envanter maliyetleri başlıklarında toplam 11 milyar dolarlık yük getireceği hesaplanıyor. IATA Genel Direktörü Willie Walsh, “Uçak, motor ve yedek parça için eşi görülmemiş bekleme süreleri yaşıyoruz. Bu durum maliyetleri artırıyor ve tüketici talebini karşılama kapasitemizi sınırlıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Raporda; jeopolitik istikrarsızlık, hammadde kıtlığı, nitelikli iş gücü eksikliği ve kırılgan üretim ağlarının tedarik zincirindeki zorlukları derinleştirdiği vurgulandı. IATA ve Oliver Wyman, çözüm için satış sonrası pazarın güçlendirilmesi, veri paylaşımının artırılması, tahmine dayalı bakım sistemlerinin yaygınlaştırılması ve onarım kapasitesinin genişletilmesi gibi adımların önemine dikkat çekti.
✦ Trump yönetimi, Çinli havayollarının ABD rotalarında Rusya hava sahasını kullanmasını yasaklamayı önerdi. ABD Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Çinli havayollarının Rusya üzerinden uçmasının uçuş süresini kısaltarak ve yakıt tasarrufu sağlayarak Amerikan havayollarını rekabet açısından dezavantajlı konuma düşürdüğü belirtildi. Washington, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Mart 2022’de Rus uçaklarının ABD hava sahasını kullanmasını yasaklamış, Moskova da buna misilleme olarak Amerikan ve birçok yabancı havayolunun Rus hava sahasını kullanmasını engellemişti. Ancak Çinli havayolları bu yasaklardan muaf kalmış ve bu avantajı ABD rotalarında pazar paylarını artırmak için kullanmıştı. Bakanlık, mevcut durumun “haksız rekabet” yarattığını ve ABD havayolu şirketleri üzerinde olumsuz etki oluşturduğunu vurguladı. Yeni kuralın sadece yolcu taşımacılığını kapsadığı, kargo uçuşlarının muaf tutulacağı açıklandı. Kararın Air China, China Eastern, Xiamen Airlines ve China Southern Airlines gibi şirketlerin etkileneceği belirtilirken, Çinli havayollarına öneriye ilişkin görüş bildirmeleri için 48 saat süre tanındı. Nihai kararın en erken Kasım 2025’te yürürlüğe girmesi bekleniyor. Çin Dışişleri Bakanlığı ise karara tepki göstererek, kısıtlamaların iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimine katkı sağlamayacağını ifade etti.
Sektörden Açıklamalar
✦ TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, FinansZone YouTube kanalına konuk olarak havacılık sektörü ve şirketin görünümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kaptan, küresel havacılıkta pandeminin ardından toparlanmanın sürdüğünü ve TAV’ın bu trendin üzerinde bir performans sergilediğini belirtti. 2024 yılında dış hatlarda jeopolitik riskler ve güçlü TL nedeniyle büyümenin sınırlı kaldığını ifade eden Kaptan, buna karşın iç hat trafiğinde belirgin bir artış yaşandığını vurguladı. Yaz sezonunun Eylül–Ekim aylarına kaymasıyla birlikte üçüncü çeyrekte toparlanma görüldüğünü, dördüncü çeyrekten de pozitif bir momentum beklediklerini söyledi. Kaptan, tamamlanan yatırımlar ve devreye alınan yeni ticari alanlar sayesinde gelir artışının yolcu artışını aştığını belirterek, 2026 yılının tüm yatırımların katkısının tam hissedileceği güçlü bir yıl olacağını öngördü. Kur ve faiz tarafında güçlü TL’nin Türkiye’deki TL bazlı giderleri artırdığını, buna karşın yurtdışı havalimanlarının döviz gelirleriyle dengeleyici bir rol üstlendiğini ifade etti. 2026’da temettü dağıtımının gündeme gelebileceğini söyleyen Kaptan, TAV hisselerinin mevcut değerlemesinin ucuz olduğunu, yatırımcı ilgisinin sürdüğünü ve özellikle yabancı yatırımcıların uzun vadeli bakış açısına sahip olduğunu dile getirdi. Ekonomi politikalarında öngörülebilirliğin yeniden sağlandığını belirten Kaptan, 2025 itibarıyla enflasyon ve faizlerde dengelenme beklediklerini; bunun da sektörün marjları ve finansal yönetimi üzerinde olumlu etkiler yaratacağını ifade etti.
✦ THY Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, CNN Türk’e konuk olarak katıldı ve şirketin filo yatırımları, kârlılığı ve havacılık sektörünün geleceğine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Bolat, 2033 yılı itibarıyla THY’nin uçak sayısının 813’e ulaşmasının hedeflendiğini ve bu kapsamda Airbus’tan 355, toplamda ise 225 yeni uçak siparişi verdiklerini açıkladı. İki üreticiyle çalışmanın şirketin menfaatine olduğunu vurgularken, uçak ve motor anlaşmalarında fiyat, teslimat ve bakım süreçlerinin uzun vadeli planlarla şekillendirildiğini belirtti. Bolat ayrıca, Rolls Royce ile 300 milyon dolarlık motor bakım tesisi yatırımına gidildiğini duyurdu. Şirketin güncel kârlılığına da değinen Bolat, THY’nin 85 milyon yolcudan elde ettiği 22 milyar dolarlık gelirle yolcu başına yaklaşık 22 dolar kâr sağladığını, bu rakamın küresel ortalamanın (7 dolar) oldukça üzerinde olduğunu söyledi. THY’nin 2033 itibarıyla Türkiye ekonomisine %6,8’lik katkı sağlamayı hedeflediğini ifade eden Bolat, yapılan anlaşmaların siyasi gelişmelerden bağımsız olarak tamamen ekonomik gereklilikler doğrultusunda şekillendiğinin altını çizdi.