Türk Hava Yolları Analist Toplantısı Notları (2025/9)
Türk Hava Yolları, üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını değerlendirdiği bir analist toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda şirketin operasyonel performansı, finansal görünümü, jeopolitik görünüm ve gelecek beklentileri detaylı şekilde ele alındı.

Havacılık Sektörü ve Pazar Görünümü
2025 yılı üçüncü çeyreği, küresel havacılık sektörü açısından güçlü talep ile jeopolitik risklerin aynı anda şekillendiği karmaşık bir döneme işaret etti. Asya ve Afrika kaynaklı yolcu trafiği çift haneli oranlarda artarken, Avrupa pazarında kapasite fazlası ve düşük maliyetli taşıyıcıların agresif fiyatlamaları rekabeti yoğunlaştırdı. Kuzey Amerika’da etnik ve turistik seyahat talebi görece yavaşlarken, Orta Doğu bölgesinde yaz aylarında artan gerginliklerin ardından barış anlaşması süreciyle birlikte rezervasyonlarda belirgin bir toparlanma yaşandı.
Küresel hava trafiği, pandemi sonrası dönemde ulaştığı hacmini korurken, uzun menzilli rotalarda özellikle Asya merkezli toparlanma sürdü. Avrupa’daki taşıyıcılar kapasite artışlarıyla pazar payı korumaya çalışırken, Türk Hava Yolları hem Asya hem Afrika hatlarında sektör ortalamasının üzerinde bir büyüme sergiledi. Özellikle Uzak Doğu kaynaklı seyahat talebi Japonya, Çin, Vietnam ve Hong Kong hatlarında kuvvetli kalmaya devam etti. Afrika tarafında yeni açılan Libya hatları yüksek doluluklarla katkı sağladı. Buna karşılık, Avrupa’da fiyat rekabeti ve yoğun kapasite artışları birim gelirleri sınırladı.
Kargo taşımacılığında ise küresel ticaret akışlarını etkileyen tarifeler ve denizyolu rekabeti yılın üçüncü çeyreğinde de baskı yarattı. Ancak yılın son çeyreğine girerken Asya–Afrika hattındaki hacim artışı ve Orta Doğu’da normalleşme beklentisi, sektör genelinde hava kargosuna yönelik talebi yeniden desteklemeye başladı.
Operasyonel Performans ve Trafik Göstergeleri
Türk Hava Yolları yılın üçüncü çeyreğinde yolcu kapasitesini yıllık bazda %8 artırarak 27 milyonun üzerinde yolcu taşıdı ve tarihinde bir çeyrekte ulaşılan en yüksek sayıya ulaştı. Doluluk oranı %85,6 seviyesinde gerçekleşti. Şirketin güçlü olduğu Uzak Doğu ve Afrika pazarları bu artışta belirleyici olurken, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki görece yavaşlama kapasite yönetimiyle dengelendi. Uluslararası transfer trafiği direkt hatlara göre daha hızlı büyürken, zamanında kalkış performansı geçtiğimiz yıla göre yaklaşık 10 puan iyileşti.
Şirket, satış kanallarında dijital dönüşümünü hızlandırdı. Doğrudan satış oranı %80’in üzerine çıkarak dağıtım maliyetlerinde 48 milyon dolarlık tasarruf sağladı. Bölgesel olarak Japonya ve Çin’deki kapasite artışları talep büyümesiyle desteklendi. Tokyo Narita hattında kapasite %40 artırılırken Çin’e haftalık uçuş sayısı 21’den 32’ye çıkarılıyor. Afrika’da Bingazi ve Misrata hatları hedeflerin üzerinde performans gösterdi. Orta Doğu’da ise barış anlaşmasının ardından rezervasyonların hızla toparlandığı, ekim ayında yolcu sayısının yıllık bazda %19 arttığı, doluluk oranının 2 puan, kargo hacminin ise %16 yükseldiği belirtildi.
Gelir tarafında toplam ciro %5 artışla 7 milyar dolar seviyesine çıktı. Yolcu gelirleri %6 artarken, kargo gelirleri ticaret akışlarındaki daralma nedeniyle %7 gerileyerek 850 milyon dolar oldu. EBITDAR 2,1 milyar dolar, EBITDAR marjı %29,6 ve net kâr 1,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Kârlılıktaki yıllık düşüşte jet yakıtı spread’inin genişlemesi, yıl ortasında yapılan ücret ayarlamaları ve bazı bölgelerde azalan yolcu getirileri etkili oldu.
Air Europa ve AJet
Türk Hava Yolları, yıllık 12 milyonun üzerinde yolcu taşıyan ve 57 uçaklık filosuyla bölgesel olarak önemli bir oyuncu konumunda bulunan Air Europa ortaklığı sayesinde, Avrupa ile Latin Amerika arasındaki bağlantı ağını güçlendirmeyi ve kıtalar arası köprü olma vizyonunu pekiştirmeyi hedefliyor. Bu iş birliğiyle şirket, Latin Amerika pazarındaki hızlı büyümeye erişimini artırmayı ve İspanya üzerinden hem yolcu hem de kargo taşımacılığında yeni fırsatlar yaratmayı planlıyor. Ayrıca, bu stratejik adımın Latin Amerika bağlantılı transit yolcu trafiğini güçlendirmesi bekleniyor.
AJet, 2025’in üçüncü çeyreğinde 7,2 milyon, yılın ilk dokuz ayında ise 17 milyonun üzerinde yolcu taşıdı. GTF motorlarındaki geçici arızalara rağmen, arz edilen koltuk kilometre (ASK) üçüncü çeyrekte %24, yıl genelinde ise yaklaşık %13 arttı. Şirketin üçüncü çeyrek doluluk oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 3 puan artarak %87’ye yükseldi. Ayrıca, zamanında kalkış performansı yıl genelinde 5 puanlık iyileşmeyle %76 seviyesine ulaştı. Bu çeyrekte AJet, Mısır, İsveç, Özbekistan ve Kırgızistan gibi yeni pazarlara giriş yaparken; Madrid ve Barselona gibi Avrupa şehirlerine doğrudan uçuşlar başlatarak uluslararası düşük maliyetli taşıyıcı olarak konumunu güçlendirdi.
Şirket, 2025 yılı için AJet’in gelirlerinin 1,5 milyar doların üzerine çıkmasını, arz edilen koltuk kilometre (AKK) büyümesinin yaklaşık %15, doluluk oranlarının ise 3,5 puan artmasını bekliyor. Ayrıca, AJet’in 2026 yılında filosuna 50 yeni uçak eklemesi planlanıyor. Bu teslimatlar, eski uçakların yerini alarak filonun yenilenmesini sağlayacak ve yeni nesil uçakların filo içindeki payını %70’in üzerine çıkaracak. Böylece şirket, yakıt verimliliğini artırarak operasyonel maliyetlerini düşürmeyi ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine bir adım daha yaklaşmayı amaçlıyor.
AJet’in aylık trafik sonuçlarının 2026 itibarıyla Türk Hava Yolları’ndan ayrı olarak paylaşılması planlanırken, halka arz konusunda ise şu an için bir gündem bulunmadığı belirtildi. Şirket, AJet’in sürdürülebilir büyüme ve kârlılık seviyesine ulaştıktan sonra bu seçeneğin ilerleyen dönemde değerlendirilebileceğini ifade etti.
2026 Beklentileri
Yönetim, 2025 yılı gelir büyüme beklentisini %6–8’den %5–6’ya revize ederken, EBITDA marjını %22–24 aralığında korudu. Son çeyrek için %20–22 arası marj öngörülüyor. Yakıt maliyetlerinde 2025 yılında yıllık %10 düşüş bekleniyor (ortalama Brent fiyatı 68–69 $/varil); hedge oranı 2025 için %50, 2026 için %23 seviyesinde. Yakıt dışı birim maliyetlerde orta tek haneli artış (%4’ün altı) hedefi sürüyor.
Filo büyüklüğünün 2025 sonunda 525–530 uçağa ulaşması, 2026’da ise yaklaşık 80 yeni uçak girişi ve 30 çıkışla net 50 uçak artışı bekleniyor. ASK bazında kapasite büyümesi uzun vadede yıllık ortalama %6 seviyesinde planlanırken, EBITDA marjının %20–25 aralığında korunması hedefleniyor. Yönetim, filo teslimatlarındaki olası gecikmelerin operasyonel kiralamalarla dengeleneceğini belirtiyor.
Orta vadede şirketin büyümesinin, Uzak Doğu ve Afrika’daki güçlü talep, Orta Doğu’da normalleşen hava trafiği ve yakıt maliyetlerindeki iyileşme ile desteklenmesi bekleniyor. 2026’ya girerken Türk Hava Yolları, hem yolcu hem kargo tarafında sektör ortalamasının üzerinde kapasite büyümesini sürdürmeyi ve uzun vadeli stratejik hedefleriyle uyumlu kârlılık seviyesini korumayı amaçlıyor.



